Budapeşte... Tarih ve yenilik bir arada.
- Selin Ustaoglu
- Jan 2, 2018
- 3 min read

Budapeşte, Macaristan ülkesinin başkentidir. Aslında ortasından Tuna Nehri geçen ve eskiden birbirinden ayrı olan Budin ve Peşte şehirlerinin birleşmesiyle oluşmuştur. 9'uncu yüzyılın sonunda Avrupa'ya gelen Macar Kabileleri tarafından kurulmuştur ve sonra da Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'na bağlı olarak Habsburg ailesi tarafından yönetilmiştir. 1873 yılında Avrupa'da eşi benzeri olmayan bir gelişme olan iki şehrin birleşmesiyle Budapeşte günümüzdeki halini almıştır.
Başlıca Avrupa ülkelerinden biri olmasa da en popüler ve turistik olanlardan çok daha derin bir tarihi vardır ve çok fazla tarihi olaya şahitlik etmiştir. Şehrin Buda kısmı Tuna Nehri'nin batısındaki tepede kurulmuş olup daha fazla tarihi binaya sahip olan kısımdır. Ama kalmak için Peşte Tarafı daha çok tercih edilmektedir.
Benim için Budapeşte, yenilik ve tarihin çok güzel bir şekilde entegre olduğu ve bana her köşesini gezerken zevk veren bir şehirdi. Bir tarafında müzik dahisi Franz Lizst tarafından yapılan muhteşem müzik akademisi, bir diğer tarafında ise alternatif akımın yaşadığı, bol bulamaç ikinci el mağazalarının ve terk edilmiş yahudi evlerinden yapılan barların bulunduğu capcanlı Yahudi Mahallesi.
Bu muhteşem şehir bazı insanların hiç hoşuna gitmeyebilir çünkü rahatlık ve dinlenmeye hitap etmiyor. Ama gezmeyi, yürümeyi, bilgi edinmeyi ve fazla yer görmeyi seviyorsanız Budapeşte tam size uygun bir şehir. Şimdi size Budapeşte'de kesinlikle görülmesi gereken yerlerden bahsedeceğim.
1) Macar Parlamento Binası (Országgyűlés)

Budapeşte'de beni mimari açıdan en çok etkileyen hatta büyüleyen bir bina. Hayatımda gördüğüm en güzel mimariye sahip olan binaydı diyebilirim. Gezmek için önceden rezervasyon yaptırmak ve saatinde orada olmak çok önemli. Macaristan'ın ulusal meclisidir ve Avrupa'nın en eski yasama binalarından biridir. Mimarı Imre Steindl 'dır ve bina henüz tamamlanmadan vefat etmiştir. Bina 1904 yılında tamamlanmıştır ve 96 metre uzunluğundadır. İçinde Habsburg Hanedanı'nda takılan Kutsal Taç bulunmaktadır. Bu binayı hem sabah saatlerinde yakından hem de gece bir tekne turu ile denizden, aydınlatmasını görmenizi şiddetle öneriyorum.
2) Aziz İstvan (St. Stephen) Bazilikası

Ne zaman otelimize dönmeye çalışsak Peşte tarafındaki her cadde bu katedrale çıkıyordu. Budapeşte'deki en büyük kilise olan Aziz İstvan'ın yapılması tam olarak 50 yıl sürmüştür. Bunun sebebi kubbesinin 1828 yılında yıkılmasıdır. En büyük çan da burada bulunmaktadır ve 324 merdiven veya asansörle çıkarak Budapeşte'yi bu bazilikanın tepesinden izlemek çok keyiflidir. Kilise' de her pazartesi saat 5'te muhteşem org konserleri verilmektedir.
3)Andrassy Caddesi ve Zafer Anıtı

Yukarıda gördüğümüz Zafer Anıtı, Andrassy Caddesi'nin sonundadır ve şu ana kadar gelmiş geçmiş tüm Macar yöneticilerinin heykellerini bulundurur. Andrassy caddesi ise tarihi binaların oluşturduğu ve altında lüks marka mağazalarının ve sonuna doğru da konsoloslukların bulunduğu bir caddedir. Üstünde Budapeşte'de yine kesinlikle görülmesi gereken Opera Binası, Terör Evi ve Franz Liszt okulunu bulundurur.
4)Matthias Kilisesi, Buda Kalesi ve Balıkçı Tabyası

Matthias Kilisesi Budapeşte’nin en önemli kiliselerinden biri. Macar Krallarının bir çoğunun taç giyme törenleri burada yapılmış ve kilise bir çok lahit ve hazineye de ev sahipliği yapıyor. Kilise bilinen ismini 1458-90 yılları arasında hüküm süren ve sanatın, aydınlığın simgesi olan Kral Matthias’dan almış.

Buda Kalesi, Budapeşte'deki Macar krallarının tarihi kalesi ve saray kompleksidir. Tuna Nehri'nin Peşte tarafındaki kenarından harika görünür ve akşam saatlerinde kesinilkle görülmelidir.

Balıkçı Tabyası (Halászbástya) 100 yıllık olmasına rağmen şehrin en favori manzara gözlem yeriymiş. 1902 yılında tamamlanan tabya, neo-gotik ve neo-romanesk tarzda tasarlanmıştır. Orta Çağ’da buraya yakın bir balık pazarı varmış. Bu pazarın balıkçıları zamanında şehrin bu bölümünü savunmada önemli bir rol üstlendiklerinden onları anmak için buraya bu tabya inşa edilmiş.
5)Franz Liszt Müzik Akademisi (Zénéakademia)

1875 yılında Franz Liszt tarafından kurulan bu okul günümüzde hala yüzlerce klasik müzik öğrencisine eğitim vermektedir ve dersler birebirdir. yani bir öğretmen ve bir öğrenci beraber ders işler. Neredeyse her akşam bir etkinlik olan bu okul, bir okulun içinde bulunan en büyük konser salonuna sahiptir. Konser salonu Yunan Mitolojisi'nin önemli bir hikayesi olan Daphne ve Apollon'u konu alır. Salon'un tepesi Defne yapraklarıyla, balkonlar ise Apollon'un arpıyla süslenmiştir. Her gün saat bir buçukta okulun rehberli turu yapılmaktadır. Şansımıza biz Budapeşte Filarmoni Orkestrası'nın konserine denk geldik ve bu harika akustiği olan salonda klasik müzik konseri izlemek asla unutmayacağım bir tecrübeydi.
Comments